Adıyaman’da depremzedelerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çok önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Sevgili Adıyaman halkı, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Buradan Adıyaman’ın tüm ilçe ve köylerindeki kardeşlerime sizin aracılığınızla selamlarımı gönderiyorum. 14 Mayıs’ta verdiğiniz güçlü temel için teşekkür ederiz. Adıyaman tercihini lehimize kullandı. TBMM’de Adıyaman’ın tercihi Cumhur İttifakı oldu. Allah beraberliğimizi daim etsin diyorum. Bu kalbi kırık şehrin güzel insanlarını canı gönülden seviyoruz. Sahada kaç katılım var diye sordum. 40 bin dediler.
Adıyaman ile aramızda gönülden gönüle giden bir yol var. Kötü gözler asla göremezdi. Milleti hor görenler bunu anlayamadılar. 50 bin deprem şehidimiz var. Kemal Bey’in ekibi deprem şehidimize nasıl sahip çıktı? Bundan sonra deprem bölgesi ile ilgili yapabileceğiniz bir şey yok. Bu nasıl söylenir? Olsan da olmasan da devletimiz milletimizin yanındadır. AFAD’ı ve Kızılayı ile… Bundan sonra da yanınızda olacak.
CHP’LİLERİN DEPREM MAĞDURLARINA YÖNELİK LİNÇLERİNE TEPKİ
Siyasi tercihleri nedeniyle depremzedeleri linç edenler bunu asla anlayamazlar. Makarnacı davulcudur diyerek halkımıza hakaret ettiler. Benim oyumla dağdaki çobanın oyu aynı dediler. Bu insanları aşağılamayı seçtiler. Ne yazık ki 1950’den beri bu kötü huylarından vazgeçmiyorlar. İnsanımıza cahil diyorlar. Oylarını sattılar, iftira attılar. Hatta gazete manşetlerinde kibirli bir şekilde ‘milletin karnı tok’ diyorlar. Bir kere olsun biz nerede hata yaptık sorusunu kendilerine sormuyorlar.
“BU KENDİ HALKIMIZ VATANDAŞIMIZI ÇEŞİTLENDİRİYOR”
Pazar günü yapılan 17. seçimi de kaybettiler. Ortaya çıkıp hatalarından dolayı milletimizden özür dilemediler. Samimi bir özeleştiri yapmadılar. Halkın gönlünü kazanmak yerine sindirme siyaseti yaparak halkımızın oyunu kazanabileceklerini sanıyorlar.
14 Mayıs sonrası takındıkları tavırla bunu bir kez daha kanıtladılar. ‘Dünya bir aynadan ibarettir, onda kendi nakışını görürsün’. Bunlar depremzedelere baktıklarında kendi yansımaları. Onlar cahil. Vatandaşlarımızı ayıran onlar. Halkımızı kutuplaştıran onlar. Esnafından depremzedesine kadar her türlü yaramazlığı yapan onlardır. Kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmezler. Kimi aday gösterirlerse, halk gidip eksiksiz oy versin istiyorlar. Politikacı, milletin hizmetkarı demektir.
Milletin desteğini hak edeceksiniz. hizmet edeceksin Bunların hiçbirini yapmadan sandıktan çıkmayı beklemek, ekmeden biçmeyi beklemek demektir. CHP Genel Başkanı’nın durumu da buna benzemiyor mu? Hep aynı şeyleri yapıyor ama her seferinde farklı sonuçlar bekliyor. Beklesin biz işimize bakıyoruz.
“DEPREM BÖLGESİNDE TEMELLER ATIYOR”
Depremin izlerini silerek şehirlerimizi tekrar ayağa kaldırmak birinci önceliğimiz. İlk günlerde bazı eksiklikler olsa da onları da ortadan kaldırarak Adıyaman’ın yaralarını sarmaya başladık. Kayıp ruhlarımızı geri getiremesek de diğer kayıplarımızı telafi etmeye kararlıyız. Adıyaman ve diğer illerimizde meydana gelen depremlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Evi kullanılamaz hale gelen son vatandaşımızı da evine götürene kadar çalışacağız. Ekim-Kasım aylarında daimi konut teslimlerine başlamak. Köy evleri de yapılıyor. Zelzele bölgesi genelinde 905 binden fazla çadır ve 112 binden fazla konteyner kurduk. 13 bine yakın işyerini de faaliyete geçirdik.
“KOYU VE ÇİRKİN YÜZÜ ORTAYA ÇIKTI”
Türkiye bir seçimi demokrasi şöleni ile tamamladı. 28 Mayıs’ta umudunu kesen CHP Genel Başkanı’nın daha zehirli bir dil kullandığını görüyoruz. Pervasızca ve nefret dolu söylemleriyle toplumumuzu düşmanlaştırıyor. Daha düne kadar kalp yapmaktan parmaklarında nasır vardı. Bugün tam eliyle masaya yumruk atarken bileğini kıracak.
Tek partili CHP’nin karanlık ve çirkin yüzü, seçim öncesi taktığı demokrat maskesi fikri altında ortaya çıktı. Faşizmi en perişan haliyle bir günde terk etti. CHP’nin vesayet ve darbe gölgesinde yürüyen CHP’den hiçbir farkının olmadığı görüldü. Başkanın gerçek bir diktatör meraklısı olduğu ortaya çıktı. CHP Genel Lideri ne yaparsa yapsın bölücü örgütle, FETÖ’yle, tefecilerle, LGBT’lerle, emperyalistlerle yol yürüdüğünü gizleyemiyor.
buradan sesleniyorum; Bu CHP LGBT’dir, HDP LGBT’dir, YETER Partisi LGBT’dir. LGBT; AK Parti’ye, MHP’ye, Cumhur İttifakına sızamaz. Gazi’nin anısına bu partiye oy veren kardeşlerimin, onun bir operasyon aracına dönüştürülmesine asla razı olmayacaklarına inanıyorum.
KILIÇDAROĞLU’NA ‘HELALİZASYON’ TEPKİSİ
Pervasız ve nefret dolu açıklamalarıyla her gün milletimizin bir kesimini hedef alıyor. Daha düne kadar kalp yapmaktan parmaklarında nasır vardı. Şimdi masaya yumruk atmaktan elleri kırılacak.
İşte Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar…
Muhterem Adıyamanlılar, o kadar kıymetli günler var ki… O kadar çok düşünüp öyle karar vermek gerekiyor ki. 6 Şubat felaketinin ardından enkaz kaldırıldı, barınma gereksinimleri önce çadır, ardından konteyner olarak hayata geçirildi ve ardından konut çalışmasıyla birlikte depremin tüm felaketlerini ortadan kaldıracak bir karar alındı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başta Erdoğan olmak üzere onunla çalışanlar, bakanlar ve halkımız üzerine düşeni yaptı.
“28 MAYIS MÜHRÜN VURULDUĞU GÜN OLACAK”
102 günde bu felaketten çıkan başka ülke yok. Şu anda seçim süreci devam ediyor. Seçim sürecinin ilk aşaması 14 Mayıs akşamı, ikinci aşaması ise 28 Mayıs’ta yapılacak. Cumhur İttifakı ilk aşamada yüksek bir başarı elde etti. 28 Mayıs, mührün vurulduğu gün olacak. 28 Mayıs’ta iki aday var ama milletimizin gönlündeki aday Erdoğan’dır. Bugüne kadar yapılan hizmetlerin devamı için 28 Mayıs seçimleri çok daha önemli hale geldi.
İkinci mührü çakma zamanı 28 Mayıs. Mührü elinize alın, sandığa koşun. 28 Mayıs’ta mührü alacaksınız ve iki adaydan biri olan Recep Tayyip Erdoğan’a Erdoğan’ın yoluna devam ettiğini söyleyeceksiniz. İstanbul’un fethinden sonra yola devam diyeceksiniz.
